“DİJİTAL BANKACILIK İÇİN LİSANSIN İÇERİĞİNİ BEKLİYORUZ”
Yani FinTek gibi faaliyet gösteren Bankalar, Şubelere ihtiyaç duymayan Dijital Banka gibi de hizmet verebilecek. Ancak dijital bankacılık lisansıyla birlikte finansal piyasalara farklı sektörlerden farklı oyuncuların gireceğinde herkes hemfikir. Rekabette yeni bir dönemle birlikte, yenilikçi iş modelleri geliştiren, müşterilere daha sorunsuz deneyim sunan ve tüm paydaşlarla hızlı iş birliğine girebilen organizasyonlar daha kalıcı olacaktır. Nkolay olarak bu yeni dönemde bireylerin yanı sıra KOBİ’lerin de finansal ürünlere daha kolay ve daha düşük maliyetle erişimini amaçlıyoruz.
“SIRADA E-PARA LİSANSI ALMAK VE YURTDIŞINA AÇILMAK VAR”
N Kolay Ödeme Hesabı hizmetlerimizle açık bankacılık faaliyetini aynı App’te buluşturarak hem “nakitsiz toplum” projesine katkıda bulunmayı hem de müşterilerimizin bireysel finansal yönetimlerini daha verimli yapmalarını sağlamayı amaçlıyoruz. Bu amaçla daha önce uzak durduğumuz elektronik para alanına da sıcak bakıyoruz. Lisans almak için çalışmalara başladık. İznimizi alır almaz ödeme hizmetlerinin her alanında hizmet verir hale geleceğiz.
Planlarımız arasında elbette yurt dışı da var. Aslında salgın başlamadan önce Kosova ve Tunus’ta bazı girişimlerimiz olmuştu. Salgın nedeniyle kesintiye uğrayan bu anlaşmaları canlandıracağız. Türki Cumhuriyetleri, Balkanlar ve Ortadoğu ülkeleri olmak üzere potansiyel olduğunu düşündüğümüz tüm bölgelerde bir Türk markası olarak ödeme hizmeti sunan yaygın bir ağa sahip olmayı istiyoruz. Her ülkenin farklı düzenlemeleri ve farklı ihtiyaçları var, dolayısıyla pazarı analiz edip ona göre hareket edeceğiz.
Haluk YUM Bloomberg HT TV Röportajı
Bildiğimiz kadarıyla Nkolay, Türkiye’nin en yaygın fiziksel networküne sahip Ödeme Kuruluşu. Pandemi ile birlikte ivme kazanan dijital dönüşüm Nkolay’ı nasıl etkiledi, Nkolay’ın dijitalleşme stratejisini öğrenebilir miyiz?
13 binin üzerindeki fiziki noktada verdiği hizmetle TR’nin en yaygın ödeme kuruluşuyuz. Aslında sadece en yaygın network değil, aynı zamanda bu sektördeki en eski şirketlerden biriyiz.
Dijitalleşmeye geçmeden önce mevcut yapımızdan biraz bahsetmekte fayda var. 2007 yılından itibaren ödeme sistemleri sektöründe hizmeti veriyoruz, 6493 sayılı Ödeme Hizmetleri Kanunu kapsamında faaliyet izni alan ilk firmalardan biriyiz, ilk zamanlar fatura tahsilatına aracılıkla çıktığımız bu yola, her yıl yeni yeni ürünler ekleyerek ürün kategorimizi oldukça arttırdık.
Büyük kısmı, Banka müşterisi olmayan ya da Bankacılık sistemini nadiren kullanan 8 milyon müşteriye hizmet veriyoruz ve bu müşterilerin 5 milyonu hemen hemen her ay ofislerimize geliyor.
Pandemiye kadar her yıl işlem hacmini artırarak gelmemize karşın, ilk defa geçtiğimiz yıl nokta başına işlem adedinde artış yaşayamadığımızı söyleyebilirim
Biraz önce söylediğim gibi müşterilerimizin büyük çoğunluğu Bankacılık sisteminin kapsayamadığı bir kitle, dolayısıyla henüz dijital ürünlerle buluşmamış bir kitle. O yüzden nakitsiz topluma geçiş ve dijitalleşme bağlamında çok önemli bir noktada bulunduğumuzun farkındayız. Burada en büyük şansımız, müşterilerimizi çok iyi tanıyoruz, onların tam olarak neye ihtiyaç duyduğunu ve dijitalleşme sürecinde eksik parçaları biliyoruz. Dolayısıyla pandemi ile başlayan bu süreci devam ettirmeyi ve kitlemizin dönüşüm sürecinin bir parçası olmayı planlıyoruz önümüzdeki dönemde.
İkinci önemli husus; yine geçtiğimiz yıl yaşanan sokağa çıkma kısıtları ve salgının seyrine paralel hizmet almaya gelen müşteri frekansındaki azalmayla birlikte, 3.parti iş birliklerini arttırdık. Şubesini kapatan bir bankaya ya da fiziksel kanala sahip olmayan finansal kuruluşlara, diğer paydaşlara bu kanalda hizmet verebileceğimizi gördük. Bu hem müşterilerimizin bir ihtiyacı hem de müşteriye erişmek isteyen diğer partilerin talebi.
Açık Bankacılığın önümüzdeki yıl hayata girmesiyle, bahsettiğimiz bu fiziki platformumuzun bu anlamda çok önemli bir role sahip olacağını düşünüyoruz.
Bahsettiğiniz dijitalleşme kapsamında anladığım kadarıyla Açık Bankacılığın da önemli rolü olacak. Açık bankacılık alanındaki yaklaşımınız nedir? Regülasyonlarla birlikte yeni bir çehre kazanan sektörde, bu yeni dönemde nasıl bir anlayışla hareket edeceksiniz?
Açık Bankacılığı en yoğun hissedeceğimiz alan hiç şüphesiz Ödeme Sistemleri dünyası. Bugüne kadar hesap sahibi müşteri ancak ve ancak hesabı açtığı finansal kuruluş aracılığıyla işlem yapabilirken, Açık Bankacılıkla birlikte müşteri dilerse bir fk’da açtığı hesabı başka bir finansal kuruluş aracılığıyla izleyebilecek, hatta ödeme emri başlatıp finansal işlemlerini gerçekleştirebilecek. Doğal olarak bu imkân, ister dijital ister fiziksel olsun platform sahiplerine, müşteri ile daha yakın temas kuran kanallara önemli avantajlar sağlayabilecektir. Tabi burada unutulmaması gereken husus, Açık Bankacılıkla birlikte müşteri memnuniyetinin çok daha ön plana çıkacağı, müşteri ihtiyacı ile birebir örtüşen ürünlerin belirleyici olacağıdır.
Ödeme ve Elektronik Para kuruluşları özelinde, Fintek stratuplarının yakın gelecekte Bankalarla ilişkilerini nasıl görüyorsunuz?
Fintek kavramının kullanılmaya başladığı 2015’lerde bu yapıların Bankalar için tehdit olabileceği çok konuşulmuştu. Ama bu noktada son kararı, düzenleyici/denetleyici otoritenin verdiğini görüyoruz ve bugün geldiğimiz noktada Bankalarla iş birliğinin çok daha fazla gündemde olduğuna şahitlik ediyoruz. Nkolay olarak iştirâki olduğumuz Aktif Y B hem de 2 ayrı şirketle (nkolay’ın yanı sıra TR’nin ilk para transfer firması olan UPT ile) fintek dünyasına çoktan adım atmış olduğu gibi son zamanlarda birçok Bankanın satın alma yoluyla ya da yeni oluşumlarla Fintek ekosistemine girdiğini görüyoruz. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde, pasta paylaşım çatışmasından çok, kapsayıcılığı arttırma, bir anlamda pastayı büyütme yönünde iş birliklerinin artacağını, derinleşeceğini ve iş yapma kültürü olarak yaygınlaşacağını görüyoruz.
Diğer taraftan; ülkemizdeki Bankacılık sisteminin diğer ülkelere nazaran teknolojik üstünlüğü ve ürün çeşitliliği ortada. Fintek sektörü aslında bunu temel edindi ve çok faydalandı bu durumdan. Aynı şekilde son zamanlarda Bankacılık sektörü de çeviklikte finteklerle rekabet edebileceğini gösterdi, API’larla dış dünyaya açılmada, platformlara servis vermede öncülük etti. Yani 2 sektörün etkileşiminin olumlu sonuçlarını şimdiden görmeye başladık.
Bu yılın başlarında TCMB’den faaliyet genişleme izni alarak PF işine girdiniz. Sanal POS dünyası için hedeflerinizi öğrenebilir miyiz?
Hane halkına yıllardır verdiğimiz ödemeye aracılık hizmetlerini, esnafa, ticari hayata taşımak uzun süredir planlarımızda var olan bir durumdu.
Biliyorsunuz hem perakende sektörü hem de B2B iş yapan firmalar, ticareti beklenenin çok daha ötesinde bir hızla dijital ortama taşıdı. Hâl böyle olunca firmaların da finansal kuruluşların da odağı dijital ödeme sitemleri oldu. E-ticaret geçtiğimiz son 1.5 – 2 yılda 6-7 yılda katedeceği mesafeyi aldı. Örneğin 2020 yılında e-ticaret %66’lık rekor bir artışla 230 milyar TL sınırına dayandı.
Sanal POS’ta durum daha farklı değil, hatta orada büyüme daha da hızlı. Geçtiğimiz yıl 260 milyar TL’lik ticaret Sanal POS aracılığıyla gerçekleşti, bu tutarın yaklaşık 130 milyar TL’si e-ticaretten. Sanal POS’taki büyüme trendini şöyle bir örnekle daha iyi anlarız: 2015’te toplam fiziki POS hacmi yaklaşık 480 milyar TL iken 2020’de 910 milyar TL’ye erişti, yani hemen hemen 2 kat arttı, buna karşılık aynı periyot içerisinde Sanal POS hacmi 5 kat arttı.
Önümüzdeki 5 yıl içerisinde beklentimiz e-ticaretin yıllık 650-700 milyar TL’ye ulaşacağı, Sanal POS + diğer alternatif dijital ödeme yöntemlerinin ise B2B’lerin de etkisiyle 900 milyar TL bandını zorlayacağı yönünde.
Bu noktada izleyicileri aydınlatmak adına şunu ifade etmekte fayda var. Bir işletme Sanal POS kullanmak istiyorsa ya doğrudan tek tek Bankalarla entegre olmak ve her biri ile tek tek anlaşma yapmak zorunda ya da bizlerle yani PF’ler aracılığıyla kolayca hizmet vermeye başlamakta. Şu an toplam hacmin %13’ü PF’ler aracılığıyla gerçekleşiyor ve bu oran hızla artıyor. Özellikle KOBİ segmenti için bu daha makul ve daha maliyetsiz bir yöntem. O yüzden şu an yıllık 40 milyar TL’lere ulaşan PF’lerin Sanal POS hacminin 5 yıl içerisinde 175-200 milyar aralığına ulaşmasını bekliyoruz.
NKolay olarak biz de hem büyüyen bu sektörde olmak hem de küçük ve orta boy işletmelerin birçok ihtiyacına aracılık edebilmek, bir anlamda KOBİ Fintek’i olmak üzere Nkolay Panelimizi geliştirerek ticari işletmelere üye iş yeri hizmeti vermeye başladık.
Anladığım kadarıyla Sanal POS’la birlikte KOBİ’lere farklı hizmetleri de sunacaksınız?
Her biri aslında birer KOBİ olan Temsilcilerimizle uzun süredir çalışıyor olmamız sayesinde, sahada ticari işletmelerin hangi konularda sıkıntı çektiğini ve neye ihtiyaç duyduğunu gözlemleme şansımız oldu. Üye iş yerlerimiz müşterilerine hem Sanal hem de Fiziki olarak NKolay ödeme deneyimi sunarken, kendi işlemlerini ve nakit akışlarını kolay ve pratik bir panel üzerinden yönetsin istedik. Yani tek panelden tüm hesaplarını yönetsin, muhasebe entegrasyonunu olsun ve birçok hizmete bu panelden erişsin istedik.
KOBİ’lerin en büyük sorunlarından biri de ya finansmana erişmekte zorlandığı için verimli büyüyememe ya da yanlış seçimler yaparak yüksek maliyetlerle borçlanma. Bu anlamda, mümkün mertebe bütün bankalarla ve finansal kuruluşlarla iş birliği yaparak aynı panelde hepsine yer vermeyi ve üye işyerlerinin dilediği kanaldan finansmana erişimini sağlamayı arzu ettik. Örneğin ABD’de işletmelerin %30-35’inin Fintekler aracılığı ile finansmana eriştiğini okuyoruz. Biz de benzeri şekilde, hizmet verdiğimiz her segmentten firmanın kolayca Bankacılık ürünlerine erişimini sağlayıp, finansmanın tabana yayılmasına katkı sağlarız.
Aynı zamanda 3.partilerle yapacağımız iş birlikleri ile de onların ürünlerine yer vereceğiz bu platformda. Bordrolama, teşvik danışmanlığı, e-ticaret eğitimleri bunlardan bazıları diyebiliriz.
Özetle; bireysel müşterilerimize 15 yıldır verdiğimiz hizmeti bu anlatmış olduğum ürünümüzle ticari müşterilere de taşımaya karar verdik, umuyoruz işletmelere bu yönde çok katkımız olacak.
BDDK, dijital bankacılık yönetmeliğini görüşe açtı. Bu konuyla ilgili olarak ne düşünüyorsunuz? Siz daha ziyade fiziki noktalardan hizmet veren bir kuruluş olarak bu gelişmenin sizi ne yönde etkileyeceğini öngörüyorsunuz?
Öncesinde, mevcut Bankacılığın dijitalleşmesi sürecinde, dev bir adım olan uzaktan kimlik doğrulamadan bahsetmekte fayda var. Biliyorsunuz Bankalarımız uzun zaman önce finansal ürünlerini, özellikle de bireysel bankacılık ürünlerini dijitalleştirmişlerdi. Bu zincirde tek sorun “müşteri ediniminde ıslak imza” idi. Geçtiğimiz aylarda BDDK, yeni müşteri ediniminde uzaktan kimlik doğrulamaya ilişkin tebliği yürürlüğe sokarak tüm sürecin dijitalleşmesine olanak sağladı. Bir anlamda BDDK hem Dijital Bankacılık Lisansı öncesi sürece engel teşkil edebilecek bir hususu ortadan kaldırdı hem de mevcut Bankacılık sistemi açısından olası haksız rekabeti önceden engellemiş oldu.
Dijital Bankacılık Lisansı ilk olarak bu yılın Mart ayında Ekonomik Reform Paketinde resmiyyet kazandı, geçtiğimiz ay da Yönetmelik Taslağı yayımlanarak kamuoyunun / tarafların görüşüne sunuldu. Malum Avrupada Fintek’ler klasik Bankacılık lisansı alarak dijital bankacılık hizmeti sundu, Asya’da ise ayrı bir lisanslama olarak karşımıza çıktı dijital bankacılık ve doğal olarak bazı ürün ve hizmet sınırlamaları vardı. Ülkemizde de Asya’ya benzer bil yol izlendi, Taslağa göre ilk aşamada Bireysel ve KOBİ segmeti ile sınırlandı. Mevduat toplamada herhangi bir limit olmamakla birlikte özellikle tüketicilere verilebilecek kredi tutarlarında limitler oluşturulmuş durumda.
Peki müşteriler açısından ne getirecek bu yeni Bankacılık? Dijital bankacılık lisansı alan kuruluşlar işletme maliyetleri geleneksel bankalara göre daha düşük olacağı için eğer bu maliyet avantajını tüketiciye yansıtırlarsa rekabet artacak ve tüketiciler mevcut duruma göre daha avantajlı hale gelebilecek. Aynı şekilde hane halkının bankacılık hizmetlerine erişimi çok daha kolay olacaktır.
Dijital Bankacılık Taslak Yönetmeliği ile birlikte yayımlanan Servis Modeli Bankacılığı da en az dijital bankacılık kadar heyecanlandırdı sektörü. Bir anlamda Açık Bankacılıkla ilk adımı atılan bu süreçte tüketiciler doğrudan Bankalarla temas kurmadan / Bankaya gitmeden ihtiyacın doğduğu anda finansal ürüne ulaşabilir hale gelecek.
Yakın gelecekte Yönetmelikler son halini alıp yürürlüğe girecektir kuşkusuz. Hep birlikte sektörde hem yeni oyuncular hem de yeni iş birliktelikleri göreceğiz, sürecin elbette kazananı kaybedeni olacak ama sonuçta tüketiciler açısından önemli avantajların / kazanımların olacağı muhakkak.
Aktif Bank dev bir finansal teknolojiler ekosistemi olarak hareket ederken farklı kurumlarla iş birlikleri ve ortaklıklara da çok açık bir banka. Aktif Bank iştiraki olarak siz de bu anlayışla hareket ederek çeşitli kuruluşlarla iş birlikleri yapıyorsunuz, var olanlar ve önümüzdeki dönem için planladığınız yeni iş birliklerinden bahsedebilir misiniz?
Hem nkolay hem de UPT gibi yerli ilk para transferi firmalarıyla sektöre öncülük etmiş bir Banka Aktif Bank ve iş yapma kültürü neredeyse tamamen iş ortaklıklarına iş birlikteliklerine dayalı. Gördüğüm kadarıyla genlerine işlemiş grubumuzun. Çünkü nkolay da tüm iş yapış şeklini iş birliklerine dayandırmış durumda.
Sahadaki tüm faaliyetlerimizi tamemen frenchise modelle yürütüyoruz, paydaş ekonominin güzel örneklerinden biri, bu şekilde 600 aile kendi işini kurdu, binlerce esnaf da mevcut işine ek gelir elde edecek bir imkâna sahip oldu.
Diğer taraftan, 15 yıllık süreçte edindiğimiz bilgi birikimini, kurum anlaşmalarını ve ürünlerimizi rakiplerimiz dahil olmak üzere 3.partilerle paylaşarak büyüyoruz. TR’nin en büyük perakende marketlerinden biriyle gerçekleştirdiğimiz iş ortaklığı sayesinde ülke geneline yayılmış 8 bin üzerinde markette nkolay uygulaması ile müşterilere birçok finansal hizmet veriliyor, keza 3 GSM operatörünün de e-para şirketleri ile güzel iş birlikleri devam ediyor, dış hizmet sağlayıcı olarak sektör oyuncularına API ve WEB servisler aracılığıyla hizmet verirken, 6 farklı Banka ile mevcut entegrasyonlar üzerinden müşterilerimize hizmet sunuyoruz. Önümüzdeki süreçte, hem Açık Bankacılığın, hem Servis Modeli Bankacılığın hem de Dijital Bankacılık Lisansının devreye girmesiyle birçok finansal kuruluşla yeni iş birliklerine devam edeceğiz.